Dolunay'da yine bir
Apollon buluşması......
Tapınak dibinde,
Ulu dut ağacının altında,
Dost deminde….
Tapınak dibinde,
Ulu dut ağacının altında,
Dost deminde….
İkindi vakti, dönüşe az
kaldı. Dut ağacının altına oturdum, birkaç satır yazmadan dönüşe geçmek yok
dedim…
Bu gelişim hangi sebebi
içinde saklıyordu yoksa sadece bir tesadüf müydü anlayıp anlamamak arasında
kaldım. Her ne hikmetse yol beni hep bir dolun ay’da buralara getirdi. Ve her
gelişim kendi içimde yeni kapıların açılmasına sebeb oldu… Apollon tapınağının
dibinde Yoran küme evlerinde yaşayan kan bağımın olmayıp ruh bağımın olduğu
abim ve ablamın etkisi çoktur bu konuda. Burası benim; yaşadığımız kaotik
dünyanın içerisinde sığındığım sessiz limanım gibi… Bir süreliğine dış dünyaya
kendimi kapatmak ve nefesimi tekrar düzenleyebilmek için iyi bir haftasonu oldu…
Çok astrolog bu dolunay’ın
hayatımıza olan olumlu katkılarından dolayı bir sürü yazı yazmış. Kiminiz belki
bırak bu işleri dese de, insan bir ışık, bir rehber, bir umut arıyor yolunun
üzerinde.
Sonuç olarak benim aldığım
mesaj, Lao Tzu’nun da o meşhur sözü:
“Binlerce kilometrelik bir
yolculuk bile, tek bir adımla başlar”….
Önemli olan karar vermek,
o kararı karnının, yüreğinin içinden doğurabilmek….
Her gün ölmektense,
bir defa ölmek ve o yolda engel olan
yüklerimizi üzerimizden atmak!
Sonuç olarak bizi
kıvrandıran taşıdığımız düşünceler içimizden çıkana kadar çok ciddi doğum
sancıları yaratıyor... Önemli olan bu
doğumun sonuna geldiğini bilmek…. Durmakla, beklemek ve izlemek sadece zamanın
elinden nasıl acımasızca kaydığını görmektir.
Yaşam bir kez verildi
hepimize…
Kendimce , Özce çıkardığım
sonuç bu…
Apollon’un duvar
diplerinde, sütunlarının arasında dolaşırken rüzgar bana bunu bir kez daha
hatırlattı….
Hepinize güzel açılımlar
dileğiyle,
Sevgiyle….
Özce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder