Hayat Kısa Kuşlar Uçuyor..

Hayat Kısa Kuşlar Uçuyor..

9 Ekim 2011 Pazar

Mevsimin ilk yağmuru

Yağmur...

Mevsimin ilk yağmurları şehr-i körfeze dün gece itibarıyla düştü... Hala yağıyor...Bulutlar nereden toplandıysa kapkara tepemde... Direnmenin bir manası yok, kabul etmeliyim yazın vedasını... Oysa hiç anlayamadan geçiverdi... Kapıma dayanan kış aynı şekilde anlamadan geçer mi? Ve ben yine baharın gelişini yüreğimde ki gümbürtüyle hisseder miyim? Sevmiyorum hazan mevsimini, sevmiyorum kışı... Hiç sevemedim ki...
Yağmur yağdı ve benim canım salyangozlarım yine sokaklarda, sırtlarında hayatları ağır ağır sürünmeye çalışıyorlar... Tekrar rica ediyorum lütfen yolda yürürken üzerlerine basmayın... Kutsal salyangozlarım onlar....
İşte öyle...



Öz





15 Ağustos 2011 Pazartesi

Fenerlerim



Suskunsunuz,


tek başınıza bir anıt gibi...

Ama farkındasınız ve tanıksınız olup bitene,
Ortak kaderinizi yaşarsınız
sonsuz umman da özgürce...




Öz'ce






 Rumelifeneri 

"Yoldaşlar ölürsem o günden önce...
Öyle gibi de görünüyor
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
Ve de uyarına gelirse
Tepemde bir Çınar olursa
Taş maş da istemez hani....
(1940'lar ve Nazım'ın dizeleri...)


23.04.2012

41* 14'  07"  N
29* 06" 45" E

Fl (2) 12 sec 58 M 18 M








İnceburun Feneri

2011/Ağustos

Her şeyin tanığı, mutlu ama suskun...

36* 42' 18" N
27* 21' 49" E

Fl (2) 10 sec. 104 M  14 M
                     



Knidos Feneri

2011/Ağustos

Yitik Kentin Bekçisi

36* 41' 18" N
27* 21' 48" E

Fl (2) 10 sec. 104M 14 M



Bozcaada Feneri

2008/Ağustos

Minareden gördüm Yarimi..

39* 50' 36 " N
26* 05' 30" E

W. Fl. 3.0 Sn.



Not: Fenerlerin koordinatları ve Fenerlerle ilgili cümleler;
Oktay Sönmez'in, Fenerler(Kıyılarımızdaki Tarihin Suskun Tanıkları adlı kitabından alınmıştır...

Fotoğraflar: Öz'ce

2 Haziran 2011 Perşembe

Nazım Usta'ya... Bir anı...

Yıl 1982, aylardan Ekim, günlerden 12'si. Bir hatıra defteri var elimde, herkese bir şeyler yazdırmaya çalışıyorum, hatıralar(ımı) topluyorum. 
İlk defa o gün tanışmıştım seninle Ustam, ilk defa o gün işlemişti sözcüklerin çocuk ruhuma, ilk defa o gün anlamaya çalıştım içinde ki "Ümitlerinin ümitsizliğini, hasretini, mavi gözlerinin içinde ki derinliği".
O gün Tarih öğretmenim Brigitte Posselt tarafından yazılan bu şiir seni hep düşünmeme sebeb oldu;
Leben,
einzeln und frei
wie ein Baum
und brüderlich
wie ein Wald
ist unsere Sehnsucht...

(Nazım Hikmet) yazıyordu parantez içinde, tanışmamız o gün oldu Ustam seninle...

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşcesine...

Meğer bu dizeler ne çok şey anlatıyormuş, ben büyüdükçe, yani yaş aldıkça anlamaya başladım derinliğini...
Işığın daim olsun yattığın yerde....

Öz'ce

Not: Fransızcasını eklemeden olmazdı...

Vivre comme un arbre, seul et libre,
Vivre en frères comme les arbres d'une forêt,
Ce rêve est le nôtre!
Nazım Hikmet Ran